Gökçe kız mı erkek mi? İsimlerin tarihi, anlamı ve güncel tartışmalar Gökçe sorusu, Türkiye’de isim-kimlik ilişkisinin nasıl değiştiğini görmemizi sağlayan iyi bir örnek. Türkçe kökenli bu adın hem kız hem erkek çocuklara verildiğini biliyoruz; yani unisex (çift cinsiyetli) bir kullanım alanına sahip. Peki bu durumun tarihsel temelleri neler, anlamı nereden geliyor ve günümüzde akademik tartışmalarda nasıl ele alınıyor? Etimoloji ve sözlük arka planı Gökçe, çekirdeğinde gök (gökyüzü) kökünü taşır; -çe/-çe ekleşmesiyle “göğe, gökyüzüne ilişkin; maviye çalan, alımlı, güzel” çağrışımlarını kazanır. Türk Dil Kurumunun çevrimiçi sözlükleri ve Kişi Adları Sözlüğü bu tür adların köken ve kullanımına dair çerçeve sunar; “Güncel Türkçe…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Tez: “Kapıyı göstermek”, yalnızca bir deyim değil; gücün kaba kullanımını meşrulaştıran, hızlı ve kolay bir “bertaraf etme” kültürünün adı. Kapıyı Göstermek Anlamı Nedir? Güç, Sınır ve Sessiz Şiddet Üzerine Sert Bir Giriş: Eşik Dışı Bırakmanın Romantizmi Söylemesi kolay: “Kapıyı gösterdim.” Bir cümle, bir hareket, bir bakış… Ve bir insan, bir fikir, bir emek bir anda eşiğin dışına itiliyor. Bu yazı, “kapıyı göstermek” deyimini sevimsizleştirmek için yazıldı; çünkü bu ifade, kararın yükünü gerekçeden, süreçten ve insandan kurtarıp tek hamlelik bir güç gösterisine dönüştürüyor. Evet, bazen sınır çizmek gerekir; evet, güvenlik ve etik değerler pazarlık konusu olamaz. Ama kapıyı göstermek: Hızlı. Keskin.…
Yorum BırakBütün Kameralar Ses Kaydı Alıyor mu? Görüntünün Felsefi Derinliklerinde Bir Sorgulama Filozofun merceğinden: Görünenin ötesinde duyulan Bir filozofun bakışında her teknoloji, yalnızca bir araç değil, insanın varlıkla kurduğu yeni bir ilişki biçimidir. Kamera bu anlamda sadece gözü temsil etmez; aynı zamanda modern çağın hafızası, tanığı ve yargıcıdır. Peki, “Bütün kameralar ses kaydı alıyor mu?” sorusu neden yalnızca teknik bir merak konusu değil de, felsefi bir meseledir? Çünkü bu soru, insanın neyi görmek, neyi duymak ve neyi bilmek istediğine dair kadim bir tartışmayı yeniden gündeme taşır. Epistemoloji: Bilginin gözü ve kulağı Epistemolojik açıdan bakıldığında, kamera “bilgiyi” üretme araçlarından biridir. Görüntü kaydı,…
Yorum BırakBakan Yardımcısı Kim Atar? Güç, Kurumlar ve İdeoloji Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Güç İlişkilerinin İnce Dengesi Bir siyaset bilimci için güç, yalnızca bir kişinin otorite kullanması değildir; toplumsal düzenin kendisidir. Devletin içindeki her atama, her yetki devri, toplumun güç dağılımını yeniden şekillendirir. Bakan yardımcısı kim atar? sorusu da bu bağlamda sadece teknik bir yanıtla geçiştirilemez. Bu soru, aslında “gücü kim kullanıyor?”, “kurumlar kim için işliyor?” ve “vatandaş bu denklemde nerede duruyor?” gibi daha derin meseleleri beraberinde getirir. Türkiye’de bakan yardımcılığı kurumu, modern yönetim anlayışının bir ürünü olarak güç ve sorumluluk arasındaki dengeyi temsil eder. Ancak bu dengenin kimin elinde…
Yorum BırakBahar Türkçe mi? Dilin Köklerine ve Kültürün Damarlarına Yolculuk Tarihin Sesinden Gelen Bir Kelime: “Bahar”ın İzleri Türkçe, tarih boyunca birçok kültürle etkileşim içinde olmuş, bu etkileşim dilin zenginliğini artırmıştır. “Bahar” kelimesi de bu etkileşimin güzel bir örneğidir. Türkçe’de bahar denildiğinde akla gelen ilk şey, yenilenme, canlanma ve umut duygularıdır. Ancak tarihsel kökenine baktığımızda, bu kelimenin kökü Türkçenin en eski dönemlerinden değil, Farsça’dan gelmektedir. Farsça “bahar” (بهار), “ilkbahar” anlamına gelir. Kelimenin kökü, muhtemelen eski İran dillerinde “çiçeklenme zamanı” veya “yeniden doğuş” kavramlarıyla ilişkilidir. Türklerin İran kültürüyle temas kurduğu dönemlerde bu sözcük Türkçeye geçmiş, zamanla Türkçenin kendi sesi ve ritmine uyum sağlamıştır.…
Yorum BırakKanalizasyon Nasıl Bir Yer? Şehrin Parfümünün Altındaki Gerçek Şunu peşin söyleyeyim: “Modern şehir” dediğiniz şey, reklam panolarındaki pırıltıdan çok, yeraltındaki kokuyla ölçülür. Kanalizasyon, kentlerin vicdanıdır; üstte parlayan vitrinlerden çok daha gerçek, daha çıplak ve daha öğreticidir. Yüzeye akmamasını umduğumuz tüm zayıflıklarımız—savurganlığımız, plansızlığımız, konfor bağımlılığımız—oraya süzülür. O yüzden “kanalizasyon nasıl bir yer?” sorusunu geçiştirmek, şehirli olmayı geçiştirmektir. Tartışalım, çünkü tartışmadığımız her gün, bir sonraki taşkının, bir sonraki kokunun ve bir sonraki sağlık krizinin zemini döşeniyor. Yeraltının Anatomisi: Boru Değil, Politikanın ve Önceliklerin Aynası Kanalizasyonu sadece borulardan oluşan bir ağ sanmak, meseleyi sterilize etmektir. Orası, bütçe kararlarının, imar heveslerinin ve “görünmeyen” işlere…
Yorum BırakSınıfta Bulunan Araç ve Gereçler Nelerdir? Eğitimde Dönüştürücü Bir Rol Oynayan Öğrenme Araçları Eğitim, sadece bilgi aktarımından ibaret değildir; aynı zamanda bireylerin dünyayı algılayış biçimlerini dönüştüren bir süreçtir. Bir öğretmen olarak, her gün sınıfta öğrencilerimin gelişimini, düşünsel evrimlerini ve toplumsal rolleri nasıl içselleştirdiklerini gözlemlemek bana büyük bir keyif verir. Sınıfta kullanılan araçlar ve gereçler, bu dönüşümün en önemli parçalarından biridir. Bir dersin başarısı, yalnızca öğretmenin yetkinliğine değil, aynı zamanda kullanılan pedagojik araçların kalitesine de bağlıdır. Peki, sınıfta bulunan araç ve gereçler nelerdir? Ve bunlar, öğrencilerin öğrenme süreçlerini nasıl dönüştürür? Bu yazıda, sınıfta kullanılan araç ve gereçlerin pedagojik rolünü, öğrenme teorileri…
Yorum BırakGüç Birliği Partisi Solcu mu? Siyaset Biliminin Merceğinden Bir Analiz Siyaset bilimi, toplumsal düzenin ve güç ilişkilerinin ardındaki yapıları anlamaya çalışırken, her yeni siyasal oluşumu bir laboratuvar örneği gibi inceler. Güç Birliği Partisi, Türkiye’nin son dönem siyasal sahnesinde dikkat çeken, farklı toplumsal kesimleri bir araya getirme iddiasıyla öne çıkan bir aktör olarak tartışmaların merkezinde yer alıyor. Ancak temel soru şu: Güç Birliği Partisi gerçekten solcu mu? Yoksa “birlik” söylemi, yalnızca toplumsal rızayı üretmenin ideolojik bir aracından mı ibaret? İktidarın Doğası: Güç, Meşruiyet ve Kontrol Bir siyasal oluşumun ideolojik konumunu anlamak için önce onun iktidar anlayışına bakmak gerekir. Sol ideoloji, iktidarı…
Yorum BırakGülibrişim Ağacı Yaprak Döker Mi? Felsefi Bir Bakış Açısı Felsefe, insanın dünyayı anlamaya çalışırken karşılaştığı en derin sorulardan biriyle başlar: Gerçeklik nedir? Gülibrişim ağacının yaprak dökmesi gibi basit bir doğa olayı üzerinden bu soruya odaklanmak, aslında hayatın varoluşsal anlamını sorgulamamız için ilginç bir kapı aralar. Bir ağacın yaprak dökmesi, hem ontolojik hem epistemolojik bir sorudur. Yaprak dökme olayı, yalnızca doğanın bir parçası mı, yoksa bizim varlığımızı ve düşüncelerimizi nasıl şekillendirdiğine dair bir ders mi? Ontolojik Perspektif: Doğadaki Gerçeklik Ontoloji, varlık ve varlıkların doğasını sorgulayan bir felsefi dalıdır. Gülibrişim ağacının yaprak dökmesi, sadece fiziksel bir süreç değildir; aynı zamanda doğanın bir…
Yorum BırakKalp Krizi Bir Gün Önce Belirti Verir mi? Bir sabah kahvenizi yudumlarken göğsünüzde hafif bir baskı hissettiniz diyelim. “Yorgunluktandır,” deyip geçtiniz. Ertesi gün aynı ağrı şiddetlenirse ne olurdu? İşte tam bu noktada akla gelen o endişe verici soru: Kalp krizi bir gün önce belirti verir mi? Bu yazıda hem bilimsel verilerle hem de gerçek yaşam örnekleriyle bu sorunun yanıtını birlikte keşfedeceğiz. Kalp Krizi Nedir ve Nasıl Gelişir? Kalp krizi (miyokard enfarktüsü), kalbe kan taşıyan damarlardan birinin tıkanması sonucu kalp kasının oksijensiz kalmasıyla meydana gelir. Tıkanıklığın nedeni genellikle kolesterol plaklarının birikmesi ve bir anda parçalanmasıdır. Ancak bu süreç aniden olmaz; vücut…
Yorum Bırak