Kur’an’da “Kaf” Ne Anlama Gelir? Felsefi Bir Bakış Kur’an, sadece dini bir metin olmanın ötesinde, insanlık tarihinin en derin felsefi ve ahlaki kaynaklarından biri olarak kabul edilir. Kutsal kitabımızda yer alan her bir kelime, kelime anlamının ötesinde birçok derin düşünsel, ontolojik ve epistemolojik anlam taşır. Bu bağlamda, “kaf” harfi ve kelimesi, Kur’an’da çeşitli bağlamlarda kullanılmış ve her bir kullanım, insan düşüncesinin farklı yönlerine dokunmuştur. Peki, Kur’an’da “kaf” ne anlama gelir? Felsefi açıdan ele alındığında, bu soru sadece dilsel ya da kültürel bir inceleme değil, insanın varlık, bilinç ve bilgiye dair derin bir sorgulaması haline gelir. Kaf harfi, anlam derinliğiyle, insanın…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Biyolojik İhtiyaç Ne Demek? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Hepimiz temel biyolojik ihtiyaçlarımızı karşılamak için çalışırız: su içmek, yemek yemek, uyumak. Ancak bu ihtiyaçların, sadece bireysel hayatta değil, toplumsal bağlamda da büyük bir rolü vardır. Biyolojik ihtiyaçlarımızın toplumda nasıl şekillendiği, toplumda yer alan farklı grupların (cinsiyet, ırk, ekonomik durum vb.) bu ihtiyaçları nasıl deneyimlediği ise farklı bir hikâye. Bugün, biyolojik ihtiyaç kavramını, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi dinamikler üzerinden tartışacağız. Biyolojik ihtiyaçlar, doğamız gereği hepimizin paylaştığı temel gereksinimlerdir. Ancak bu ihtiyaçların karşılanması, genellikle sadece bireysel bir mesele değil, sosyal ve politik faktörlere bağlı olarak şekillenir. Kadınlar,…
Yorum BırakAlabalık Kızartmanın Yanına Ne Gider? Bir Aile Sofrasından Hikâye Hayat bazen basit bir soruyla başlar, ama o sorunun ardında yılların anıları ve sıcak bir sofra gelir. “Alabalık kızartmanın yanına ne gider?” diye sormak, belki de en içten sohbetlerin başlangıcıdır. Herkesin cevabı farklıdır, değil mi? Ama bazı yemekler, sadece bir lezzetten çok, aileyi bir araya getiren, geçmişi hatırlatan ve geleceğe dair umutlar taşıyan bir anlam taşır. İşte, bu yazıda sizlerle paylaşacağım hikâye de tam olarak buna dair. Bir yaz akşamı, deniz kenarındaki küçük bir kasabada yaşayan Elif ve Mete’nin evine gidiyoruz. Evin mutfağında, alabalık kızartılıyor. İçeriye o nefis balık kokusu yayıldıkça,…
Yorum BırakKamûs-ı Âlam Kimin Eseridir? Toplumsal Yapılar ve Cinsiyet Rolleri Üzerine Sosyolojik Bir İnceleme Toplumsal yapılar, bireylerin yaşamını şekillendiren ve yönlendiren görünmeyen güçlerdir. Her toplum, bu yapıları belirleyen bir dizi norm, değer ve kültürel pratikle var olur. Peki, bu yapılar bireylerin günlük hayatlarında nasıl etkilerini gösterir? İnsanlar, toplumun belirlediği sınırlar ve kurallar içinde kendilerini bulurlar. Bu yapıları anlamak, bir yazarın eserini de anlamakla yakından ilişkilidir. Örneğin, Kamûs-ı Âlam eseri, hem dilsel hem de toplumsal bir anlam taşır. Bu eser, kelimeler aracılığıyla sadece bir kültürün yansıması olmanın ötesinde, toplumsal yapılar ve cinsiyet rollerine dair önemli ipuçları sunar. Eserin kimin tarafından yazıldığı, toplumsal…
Yorum BırakBir akşam, mutfakta yalnızdım. Havanın serinliği, içeriye sızan rüzgarın sesi ve ocağın üstündeki tencerenin kaynayan sesi… Yemek pişiren biri var ama onu dinlemek, izlemek, o hazırlık sürecine şahit olmak sanki hayatın bir parçasıymış gibi. O an düşündüm, “Yemek yapan kişiye ne demeliyim?” İştah açıcı bir yemek tarifinin ötesinde, mutfakta birinin emeğini, zamanını, sevgisini gözlemlemek de bir başka güzellik. Bu yazımda, yemek yapan kişiye ne dememiz gerektiğini, iki farklı bakış açısıyla derinlemesine ele alacağım. Hadi gelin, bu yolculukta birlikte ilerleyelim. Yemek Yapmak ve Ona Söylenecek Sözler: Farklı Yaklaşımlar Yemek yapmak, bir insanın sadece fiziksel olarak yemek hazırlaması değil, aynı zamanda o…
Yorum BırakKalp Krizinin En Büyük Belirtileri: Edebiyatın Gözünden Bir İçe Dönüş Kelimenin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, her zaman yalnızca kelimelerle değil, bu kelimelerin taşıdığı duygularla, anlamlarla ve gizli mesajlarla şekillendi. Bir hikayeyi okurken bir karakterin kalp atışlarını duyarız; kaygılarını, korkularını ve en derin acılarını hissederiz. Kalp, bir edebi metinde çoğu zaman bir metafor, bir içsel çatışmanın simgesi ya da kaybedilen bir idealin yankısı olarak karşımıza çıkar. Ancak gerçekte, kalp sadece bir sembol değil, bir organ, bir yaşam kaynağıdır. Peki, bu organın çöküşü nasıl bir dil yaratır? Kalp krizi, bir kişinin hayatında aniden patlak veren bir durumdur; tıpkı bir edebiyat…
Yorum BırakKalp Krizi Anında Evde Ne Yapılmalı? Ekonomik Bir Perspektiften Değerlendirme Bir ekonomist olarak, kaynakların sınırlılığı ve kararların sonuçları üzerine düşündüğümüzde, sağlık hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunu çok daha iyi kavrayabiliyoruz. İnsanların sağlığına dair kararlar, yalnızca bireysel yaşamları etkilemekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal refahı ve ekonomik yapıyı da doğrudan şekillendirir. Özellikle kalp krizi gibi acil durumlarda, evde alınacak doğru kararlar sadece bireysel bir hayatı kurtarmakla kalmaz, aynı zamanda sağlık sisteminin yükünü de hafifletebilir. Ancak, bu tür bir durumda doğru adımların atılabilmesi için bilgi, kaynaklar ve hızlı karar alabilme yeteneği önemlidir. Peki, kalp krizi anında evde yapılması gerekenler ekonomik bir bakış açısıyla…
Yorum BırakKalite Kontrol Testleri Nelerdir? Bir Felsefi İnceleme Bir filozof olarak, her şeyin temeline inmek, bir kavramın doğasını sorgulamak ve onu daha derinlemesine anlamak isterim. Kalite kontrol testleri gibi teknik bir konu bile, derin bir felsefi inceleme ile anlam kazanabilir. Ne demek kalite? Bir şeyin “kaliteli” olduğunu nasıl biliyoruz? Ve bu kaliteyi denetlerken kullandığımız testlerin temeli nedir? Eğer epistemoloji, etik ve ontoloji gibi felsefi kavramları bu bağlamda ele alırsak, kalite kontrol testlerinin daha geniş bir felsefi yansımasını görebiliriz. Kalite Kontrol ve Ontolojik Sorular Ontoloji, varlık felsefesidir; bir şeyin “ne olduğu” üzerine düşündüğümüzde, ilk sorulardan biri, o şeyin gerçek varlık durumudur. Kalite…
Yorum BırakEmri Bil Maruf Nehyi Anil Münker Neden Önemlidir? İçsel Çelişkiler ve Toplumsal Rolü Üzerine Eleştirel Bir Bakış Bu konu neden hep tartışılır? Çünkü Emri Bil Maruf ve Nehyi Anil Münker, sadece dini bir kavram olmanın ötesine geçer; toplumsal normları, bireysel hakları ve özgürlükleri derinden etkiler. Peki, gerçekten doğru ve yanlış arasındaki bu net sınırlar herkes için geçerli mi? Hangi koşullar altında bu kavramların gerekliliği sorgulanabilir? Bir Devrim Çağrısı mı, Yoksa Baskı Mekanizması mı? “Emri Bil Maruf, Nehyi Anil Münker” ifadesi, halk arasında iyi davranışı teşvik etmek ve kötü davranışları engellemek için öğüt verme amacıyla kullanılan dini bir terimdir. Ancak bu…
Yorum BırakKale Neye Denir? Bir Felsefi Yaklaşım Bir Kale, Sadece Taştan mı İbarettir? Kale, tarihsel anlamda, savunma amacıyla inşa edilen, yüksek duvarları ve güçlü kuleleriyle çevrili bir yapıdır. Ancak, felsefi bir bakış açısıyla, kale sadece fiziksel bir yapıdan mı ibarettir? Ya da, anlamını, toplumsal, etik ve epistemolojik düzeyde aramak gerekirse, daha derin bir sorgulama yapmamız mı gerekir? Bir kale, yalnızca savunulacak bir alan değil, aynı zamanda insanın içsel çatışmalarını, korunmaya çalıştığı değerleri ve dünyaya karşı hissettiği güvensizliği temsil eden bir metafor olabilir mi? Bu yazıda, kale kavramını felsefi bir perspektiften, etik, epistemolojik ve ontolojik açılardan ele alacağız. Etik Perspektiften Kale Kale,…
Yorum Bırak